Bugün 12 Eylül Darbesi’nin 42’inci yılı… Kenan Evren komutasındaki ordu gece yarısı saatt 4’te mevcut hükümete darbe yaptı. Siyasi partiler lağvedildi, ülkede sıkıyönetim ilan edildi. Binlerce kişi fişlendi, göz altına alındı ve idamlar oldu.
12 Eylül Drabesi’nden sonra pek çok kitap ve roman yazıldı. Kitap Ayracı olarak siz kitapseverler için bu kitaplardan bir seçki hazırladık… Hem 12 Eylül Darbesi’ni hem de diğer darbeleri anlatan eserlerden birkaçı…
Ziverbey Köşkü – İlhan Selçuk
12 Mart 1971 askeri muhtırasında gözaltına alınan İlhan Selçuk işkence günlerini, kaleme aldığı Ziverbey Köşkü adlı kitabında anlattı.
Ve İhtilal – Altan Öymen
Gazeteci, aydın ve siyasetçi kimliğiyle tanınan Altan Öymen’in Ve İhtilal adlı eseri, kendi anılarını kaleme aldığı -kendisinin anılı kitap olarak adlandırdığı- dörtlemenin son kitabını oluşturmaktadır.
Son Ada – Zülfü Livaneli
Darbeyi roman tadında okuma…
Büyük Gözaltı – Çetin Altan
12 Mart darbesi ile birlikte cezaevine giren Altan, daha sonra 12 Mart’la ilgili olarak yazılan ilk roman niteliği taşıyan Büyük Gözaltı’yı yayınladı. 1973 Orhan Kemal Roman Ödülü’nü kazanan ve pek çok dile çevrilen Büyük Gözaltı otobiyografik niteliktedir.
Yüz: 1981 – Mehmet Eroğlu
12 Eylül darbesini ve darbe sonrası ortaya çıkan siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik durumu toplumcu gerçekçi bir noktadan eleştiren romanların başında Mehmet Eroğlu’nun modern bir hicivname olarak değerlendirebileceğimiz Yüz:1981 adlı romanı gelir.
Dar Zamanlar Üçlemesi – Adalet Ağaoğlu
Adalet Ağaoğlu’nun Dar Zamanlar üçlemesi, Ölmeye Yatmak (1973), Bir Düğün Gecesi (1979) ve Hayır (1987) adlı üç romanını içerir.
Yaralısın – Erdal Öz
Yaralısın, sıkıyönetim zamanlarını, sorguya çekilen insanların gördüğü insanlık dışı işkenceleri yaşayan bir insanın ağzından anlatır.
Şafak – Sevgi Soysal
Sevgi Soysal’ın Şafak adlı romanı yazarın toplumsal, siyasal dönüşümü açısından olgunluk dönemi ürünü de olsa, dönemin deneyimlerine kadınlık durumunu eklemlemesi açısından ayrı bir önem taşımaktadır.
Son Darbe: 28 Şubat
Türkiye’nin bir kez daha demokrasi sınavına girdiği ve ne yazık ki bir kez daha sınıfta kaldığı o tarihi kırılma noktası: 28 Şubat 1997.