BURSA (İGFA) – Geçen hafta Konya’daki Gazete ve internet yayıncılarının sahipleri ile toplantı yapan Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Cavit Erkılınç Gazete ve İnternet Yayıncılarına aba altından sopa göstererek adeta tehdit etti.
Erkılınç hiç bir gazeteyi tehdit etmediklerini, internet gazetelerinin prosüdürlerini bugüne kadar tam uygulamadıklarını bundan sonra kimsenin gözünün yaşına bakmayacaklarını belirterek yeni bir gelir kapısı için tasarladığı internet alt yapısı için kuracakları şirketin teklifini Genel konseye getireceklerinin bilgisini vermeden toplantıya katılanlara baskı kurmaya çalıştı.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu yönetim kurulu palavralarla dolu BİK Genel Müdürünün konuşmasının gerçeği yansıtmadığını Gazete ve İnternet yayıncılarına baskı kurup açık olarak tehdit ettiğini argüman etti.
TGF İdare konseyinin husus ile ilgili tespitleri şöyledir ;
“Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Cavit Erkılınç, 7 Şubat 2025 tarihinde Konya’daki Selçuklu Kültür ve Kongre Merkezinde Afyonkarahisar, Aksaray, Karaman, Konya ve Nevşehir’den yayınlanan gazete ve internet haber sitelerinin temsilcileriyle bölge toplantısı yaparak salvolarına devam etmiştir.
Sayın Erkılınç açıklamalarında, sözünün eri ve emniyetli kişi edasıyla “Basın Yasası görüşmeleri sürerken gazetecilerle dediklerimizin hangisi yanlış çıktı yahut yerine getirilmedi?” diye sormuştur.
⁃ Federasyon olarak bizim de yer aldığımız kelam konusu görüşmelerde en başta konuşulanlar ortasında “asgari takım 3 kişi” olacaktı. Bu gün taban takım 8 kişi. Tekrar ziyaretçi trafiğine ait ağır kurallar tüm ikazlarımıza karşın bir yıl sonra yarı yarıya indirildi. Ağır kaideler nedeniyle ilana başvurmayan yahut vazgeçen 500’den fazla internet gazetesi mağdur oldu. Mağduriyetler hala giderilmedi. Sayın Erkılınç’ın kastettiği doğru bu mu?
Sayın Erkılınç konuşmasının devamında, “Sektördeki birtakım bilişim firmaları tarafından İnternet haber sitelerinin ziyaretçi trafikleri konusunda uygulanan aldatıcı prosedürleri bildiklerini ve bu firmaların yarın gazetelerle karşı karşıya gelebileceğini” ve ayrıyeten “İnternet haber sitelerinin kazandıkları gelirleri yatırıma dönüştürmelerini ve dijital dönüşümlerini gerçekleştirmelerini beklediklerini” tabir etmiştir.
⁃ Hiç de günahsız olmayan bu ifadeyi es geçemeyiz. Zira sayın Erkılınç’ın sektördeki bilişim firmalarını kötülemesinin ve bu firmaların hizmet verdiği internet sitelerinin çıkarlarından bahsetmesinin asıl nedeni, önümüzdeki hafta (18-20 Şubat 2025) yapılacak BİK Genel Heyetine verilen teklifle kurulması istenen ticari işletmeye müşteri sağlamaktır. Sayın Erkılınç eğer samimiyse neden bu ticari işletmeden hiç bahsetmemiştir?
⁃ BİK tarafından internet haber sitelerine alt yapı ve yazılım takviyesi satmak için ticari işletme kuruluş teklifini en hafif tabiriyle tuhaf olarak nitelendiriyoruz. Teklifin münasebetinde somut data olarak her hangi bir sayı dahi ortaya konulmadan; hizmete ait talebin çok olduğu, sayısı az olan tedarikçi firmaların yüksek fiyat istediği, kimi firmaların kâfi hizmet veremedikleri, firmalarla ulaşım ve bağlantının sıkıntılı olduğu gösterilerek, internet haber sitelerinin talepleri ve muhtaçlıkları doğrultusunda BİK’in misyon üstlenmesi gerektiği, Genel Müdürlükçe bir kurul kurulduğu ve hazırlanan Rapor (ne olduğu bilinmiyor)’un İdare Konseyine sunulduğu ve devlet kurumu mantığıyla rekabetçi piyasa kurallarına ahenk sağlanmayacağı için bir ticari işletme kurulmasına yönelik Genel Konseyden müsaade istenmiştir.
⁃ BİK Genel Konseyini sağduyuya davet ediyor ve teklife mevcut haliyle onay verilmemesini bekliyoruz. Gazeteler ve internet haber siteleri yayınladıkları ilan bedellerinin yüzde 15’ ini BİK’e kurul olarak ödemektedir. İnternet haber sitelerinin nitekim ve yalnızca BİK’in sunabileceği alt yapı ve yazılım dayanak hizmetine gereksinimi varsa bu konu somut olarak ortaya konmalı ve verilecek hizmet de BİK’in kuruluş hedeflerinin gereği fiyatsız olmalıdır. Aksi halde BİK’in işletmesinden hizmet satın alan internet sitelerinin kayrılması, almayanların cezalandırılması, kamu gücü kullanan BİK’in ticari işletmesi ile özel firmalar ortasında haksız rekabet üzere sıkıntılar kelam konusu olacaktır. BİK bir ticarethane gazeteler de müşteri değildir.
Sayın Erkılınç, basının mevcut durumu karşısında kendince kurguladığı iki hareket planını açıklamış. Birinci plan “Gazeteciliği internet haber sitesinde sürdürmek”miş. Zira internet, kağıt basılı gazeteye nazaran daha az maliyetliymiş. İkinci plan ise “Gazete sayısını dengelemek” miş. Yalnız kimseye “birleşin” ya da “sen gazeteni kapat, sen gazeteni sat” demezlermiş. Bu iş ticari bir sıkıntıymış. O yüzden ziyanda olan yahut rekabet edemeyen tahlili kendisi üretecekmiş.
Sayın Erkılınç, “Bilinsin isteriz ki sizleri yanıltmadım, kimsenin sizleri yanıltmasına, sizlerin üzerinden prim yapmasına da müsaade etmeyeceğiz.” formundaki tuhaf kelamlarını de “Yasal ve teknik hazırlıklar tamamlanıncaya kadar hiçbir haber sitesine yönetmeliğimizdeki ‘ağır ihlal’ unsurunu işletmedik. Bizi kandırmaya mı çalışıyor, ilanını durdurduk, o kadar. ‘Aklını başını alsın’ diye bekledik. Özveride bulunduk, vakit tanıdık. Artık bıçak kemiğe dayanmıştır, sabrımız tükenmiştir. Bu yıldan itibaren, BİK Analitik sistemine yönelik manipülasyon teşebbüsünde bulunduğunu tespit ettiğimiz internet haber sitelerine ‘ağır ihlal’ hususunu uygulamaya başlayacağız.” halindeki tehditvari sözlerle tamamlayarak, gülen gözlerle verdiği memnun ve rahatlamış pozları basına yansımıştır.
⁃ Sayın Erkılınç’ın açıklamalarından anladığımız, kağıt basılı gazeteciliği bitirerek gazeteciliğin internet üzerinde yapılması ve ilan komitelerinden ayrıyeten internet gazetelerine monopol olarak alt yapı ve yazılım takviye hizmeti satarak gelir elde etmek için çabaladığıdır.
Sayın Erkılınç’a samimiyetle soruyoruz ve samimi yanıtlar bekliyoruz;
⁃ 2024 yılında sayısı 103 olan ve tamamına yakını ilan yayınlama hakkından feragat ettiği için yeni yayın sayılan yani kapanan gazetelerle ilgili süreçlere bir dahliniz olmuş mudur?
⁃ 2024 yılında Ankara gazetelerinin denetleme raporlarını elinizde tutmak ve ağır cezalar gelecek demek suretiyle gazeteleri kapanmaya / birleşemeye zorladığınız yanlışsız mu?
⁃ Hali hazırda İstanbul mahallî gazetelerinin en son yapılan denetleme raporlarını elinizde tutmak ve ağır cezalar gelecek demek suretiyle gazeteleri kapanmaya / birleşemeye zorladığınız gerçek mu?
⁃ Gazetelerin mali ve ticari durumlarına gösterdiğiniz hassasiyeti kendi Kurumunuz için de gösteriyor musunuz? 2024 yılından evvelki 4 yılın 3’ ünde ve bilhassa 2024 yılında ilan gelirlerininiz yüzde 90 oranında arttığı halde Kurumun ziyan ettiği hakikat mu?
⁃ Kurumun ziyan etmesine karşın, 2024 yılında 13 adet yeni hizmet aracı almak üzere savurgan harcamalar yaptığınız ve bu savurgan harcamalardan ötürü BİK’in kasasının boşalmaya başladığı yanlışsız mu?
⁃ Gazeteleri denetleme konusunda hassasiyetiniz malumumuzdur. Soru önergelerine husus olan milyonlarca dolarlık “Donanım ve Yazılım Dayanak Hizmeti İşi” ihalenizin yolsuzluk savı ile ilgili aklanmak için her hangi bir kontrol talep ettiniz mi? Kontrol olduysa kim yapmıştır? Sonuç nedir?
⁃ BİK, 195 sayılı kanunla kurulan bir kamu kurumudur. 1961 doğumlu olan Sayın Erkılınç da göreve atamayla gelmiş bir kamu görevlisidir ve ilgili kanun kararlarına nazaran (Kn: 5434, Md: 40/1.f ve Kn: 5510, Md: 4/1.c, 4/4.a) 2026 yılında 65 yaşını doldurduğu tarihte vazifesiyle ilişiğinin kesilmesi gerekmektedir. Kanunların açık kararlarına karşın BİK yönetmeliğinde 65 yaştan emekliliği düzenleyen kararlar neden kaldırılmıştır? Sayın Erkılınç, 65 yaşını doldurduğu halde vazifeye devam edecek midir?
⁃ Anayasanın ilgili kararlarına nazaran devlet memurları ve öbür kamu görevlilerine yapılan her türlü fiyat ödemesinin kanunla düzenlenmesi gerekmektedir. Sayın Erkılınç’a her ay maaşının yüzde 72’si oranında yönetici tazminatı ödenmekte midir? Ödeniyorsa yasal desteği nedir? Bu tazminat 64 yıllık geçmişi olan BİK’in evvelki genel müdürlerine de ödenmiş midir?
⁃ BİK Genel Heyetinde bireylerin çıkar ve keyfine nazaran her hangi bir mevzuat düzenlemesi yapılmış yahut her hangi bir karar alınmış mıdır?
Mesleğimizin gözbebeği ve Anadolu basınımızın can suyu olan Basın İlan Kurumu ile ilgili yanlış idareden kaynaklı her türlü haksız ve hukuksuz uygulamaları gerek gördüğümüz durumlarda TBMM’ye taşımak ve ilgili isimli, idari mercilere de başvurmak suretiyle kamuoyu gündemine getirmeyi kendimize borç biliyoruz.
Saygılarımızla,”
Türkiye Gazeteciler Federasyonu