5 Kasım’da düzenlenen ABD seçimlerini eski ABD başkanı Donal Trump kazandı. Yeni lider misyona başlamadan devam eden savaşları durdurma kelamı verdi lakin bunu nasıl başaracağına dair rastgele bir detay vermemesi bilhassa Ukrayna’ya ‘aceleci bir ateşkes’ için baskı yapabileceği kaygılarını artırdı.
HEM AVRUPA HEM UKRAYNA ALARMDA
Trump’ın Kiev’in en büyük mali ve askeri destekçisi olan Biden idaresinin tersine Ukrayna’ya mali yardımı çekebileceği tarafındaki belirtiler hem Ukrayna hem de Avrupa’yı alarma geçirdi.
ABD seçimlerinden çabucak sonra Rusya Devlet Başkanı Putin ve yeni lider Trump’ın bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği ve Trump’ın Rusya’nın kazandığı toprakları elinde tutacağı bir muahedeye sıcak baktığı tez edildi. Kremlin görüşme savlarını reddetse de Trump’ın ateşkes baskısı nedeni ile Rusya’ya toprak vermek zorunda kalabileceği düşünüyor.
UKRAYNALI MÜLTECİ SAYISI SÜRATLE ARTABİLİR: 19 MİLYON İNSAN YURTDIŞINA SIĞINABİLİR
Avrupa şu anda yaklaşık altı milyon Ukraynalı mülteciye mesken sahipliği yapıyor, bunların İngiliz Dailymail gazetesinde yer alan habere nazaran, Kiev’in Rusya’ya toprak vermek zorunda kalması durumunda bu sayılar süratle artabilir .
Önde gelen niyet kuruluşlarından Kiel Dünya İktisadı Enstitüsü’nün bu ay yayınladığı bir rapora nazaran, Putin güçlerinin üstünlüğü ele geçirmesi halinde 9,4 ila 19,1 milyon Ukraynalının yurtdışına sığınabileceğini kestirim ediyor.
İKİNCİ DÜNYA SAVAŞINDAN BU YANA GİBİSİ GÖRÜLMEMİŞ BİR GÖÇ DALGASI
Araştırmaya nazaran bu göç hareketinin boyutu İkinci Dünya Savaşı’nın sonundan bu yana Avrupa’da eşi gibisi görülmemiş bir boyutta olabilir.
Almanya’daki siyasetçiler Rusya’nın Ukrayna’da zafer kazanması durumunda Avrupa’yı ne üzere sonuçların beklediği konusunda ihtarlarda bulunurken, Avrupa Parlamentosu Üyesi Marie-Agnes Strack-Zimmermann da Putin’in zafer etmesi durumunda Avrupa’ya büyük bir göç riskinin epeyce gerçekçi olduğunu vurguluyor.
CDU güvenlik sözcüsü Roderich Kiesewetter da bu riski kabul ederek, “Ukrayna halkının artık geleceğe dair hiçbir umudu kalmamışsa ve Rusya tarafından boyunduruk altına alınma yahut büsbütün yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalırsa, o vakit kaçmak zorunda kalacaklar ” savında bulunuyor.
AVRUPALI BAŞKANLAR TASA İÇİNDE BEKLİYOR
Risk tahlil firması Eurasia Group’tan Mujtaba Rahman Dailymail’e yaptığı açıklamada Trump, Putin ve Zelenski ortasındaki mümkün müzakerelerde İngiltere ve Avrupa ülkelerinin masada temsil edilme mümkünlüğünün düşük olduğunu lakin müzakerelerin sonuçlarından önemli formda etkileneceklerini sav ederek,”Ateşkes ya da muhtemel bir muahedenin Avrupa’ya göç akımları üzerinde çok büyük tesirleri olacaktır.” dedi.
Avrupalı başkanlar artık bir yandan Trump idaresinin nasıl bir yol izleyeceğini tasa içinde beklerken, öbür yandan da ABD yardımlarının azalacağını öngördükleri için Ukrayna’ya takviyelerini arttırıyorlar.
POLONYA’DAN DOĞU KALKANI
Bölgedeki güvenlik kaygıları adım adım tırmanırken Rusya’ya karşı düğmeye asan birinci ülke Polonya oldu. NATO’nun doğu kanadını korumak emeliyle Rusya ve Belarus ile olan hudutları boyunca 1,9 milyar Sterlinlik bir ‘Doğu Kalkanı’ inşa eden Polonya’nın tezli projesinin 2028 yılında tamamlanması bekleniyor.
NATO üyeleri Estonya, Letonya ve Litvanya da Ocak ayında ‘Baltık Savunma Hattı’ isimli bir proje duyurmuş ve Rusya ile Belarus ortasındaki hudut boyunca ‘savunma hattı’ inşa etmeyi planladıklarını duyurmuşlardı.