Spor Toto Üstün Lig’in 11. haftasında oynanan Galatasaray-Corendon Alanyaspor maçının hakemi Ali Palabıyık verdiği ve vermediği kararlarla epey eleştirilmişti.
UEFA Konferans Ligi H Kümesi’nde oynanacak Basel-Zalgiris Vilnius maçında misyon yapacak olan Ali Palabıyık, Üstün Lig’in 12. haftasında vazife alamayacak.
Milliyet gazetesi müelliflerinden Bilal Meşe, Galatasaray-Corendon Alanyaspor maçındaki hakem kararlarını ve VAR protokolünü eleştirdi.
Bilal Meşe’nin yazısı şu biçimde;
Merkez Hakem Şurası Lideri Sabri Çelik geçtiğimiz günlerde hakemler ve VAR’dan şad olduğunu açıkladı. Yapma, etme lider, nereyi tutsan dökülüyor. Hafta olmasın ki hakem ve VAR maçın önüne geçmesin, medyada manşetlere taşınmasın!
Haa bulunduğun makam gereği, hakemleri korumak zorundasın, fakat o denli kusurlar yapıyorlar ki, korunacak tarafları kalmadı, bardak artık taştı, sabırlar da öyle! Ali Palabıyık, yıllardır FIFA kokartı takıyor, kaldı ki Avrupa’da başarılı maçlar yönettiğini de görüyoruz, biliyoruz. Avrupa’da yönettiği maçlarla UEFA Hakem Komitesi Lideri Roberto Rosetti’nin beğenisini kazanan Ali Palabıyık iç sınırlarda kokartına yakışmayan düdükler çalıyor. Hangisini saysak, Rizespor-Galatasaray maçı, hani 10 dakika uzatılan müsabaka, günlerce tartışılmadı mı?
Hiçbir kuruma, hiç kimseye ne arka niyetliyim, ne de yargılıyım, artı hiç kimsenin ekmeğiyle, aşıyla uğraşmak üzere bir takıntımız da yok. Lakin görüyoruz ki Ali Palabıyık, yeniden bir Galatasaray maçında verdiği kararlarla yeni skandallara imza atmaya devam ediyor! Palabıyık, iç çizgilerde neredeyse bunu alışkanlık haline getirdi! Kadro arkadaşım Cemal Ersen, yazarlığının yanı sıra âlâ habercidir. Bilhassa TFF ve MHK başta olmak üzere hakemlerimizle ilgili çok kritik manşetlere imza atmıştır, atmaya da devam ediyor. Palabıyık’ın kızağa çekileceğini onun sayesinde kamuoyu öğrendi, habercilik budur, kendisini bir sefer daha kutluyorum. Rotayı tekrar Palabıyık’a çevirelim… Bana nazaran çıkardığı iki kırmızı kart, skandal ötesidir. Candeias’ın durumunda bariz gol bahtı yok, kaldı ki Muslera topa daha yakın. Haa olgun atak diyebiliriz, bu da sarı kartı gerektirir. Abdülkerim’in kırmızısı, o da yanlış. O konumda Abdülkerim – Ali Palabıyık diyaloğunda sarı- kırmızılı futbolcu ısrarla izlemesini öneriyor, fakat kabul görmüyor!
Gelelim şu VAR sorununa… Efendim protokol gereği VAR bu tip konumlarda maalesef devreye giremiyor! Girse dünyanın sonu mu olur, bence asla! Yahuu arkadaş ortada haksız bir kırmızı kart var, ohhh ne hoş o durumda tek yetkili orta hakem, adamın astığı astık, kestiği kestik! Bu skandal ötesi kararlara kim pürüz olacak? TFF ve MHK olarak, çıkın FIFA’ya mı, UEFA’ya mı gideceksiniz, bu VAR protokolünü bir kere daha masaya yatırın, tartışın. Değiştirin ki, kimsenin canı yanmasın, gruplar haksız yere puanlar kaybetmesin, hakemler de başlarına nazaran takılmasın!
Weghorst’tan nokta atışı
“Beşiktaş’ın standardı bu olmamalı. Kendimizi oyunda daha çok göstermeliyiz. Birinci yarı bitmeden oyun olarak düştük. Hatta ikinci yarıda güya saha 100 metre daha büyük geldi gözüme. Çok kestirim edilebilir bir oyunumuz var, ağır oynuyoruz. Tempomuz düşük, yaratıcı oyun aksiyonlarının eksikliğini de yaşıyoruz. Atakta final toplarını yapamıyoruz, gol yeme problemimizi da bitirmeliyiz…”
Süper Lig’de negatif bir manzara çizen Beşiktaş’ın tablosunu anlatan üstteki cümleler her maçta tek başına savaşan, canını dişine takan Weghorst’a ilişkin. Ne hoş özetliyor Beşiktaş’ı… Bir atasözümüz var, “Doğru söyleyeni, dokuz köyden kovarlar” diye… Weghorst o denli yan yollara sapmıyor birileri gibi! Açık açık Kartal’ın kronikleşmiş futboluna hem neşter vuruyor, hem de reçeteyi ortaya koyuyor, helal olsun. Weghorst’un üstteki kelamlarını bizim gazetemizde İngilizce’yi çok düzgün bilen arkadaşımız Celal Umut Eren derledi, toparladı. Doğrusu, Beşiktaş sevdalıları da umutlarını ha yitirdi, ha yitirecek durumdalar şu sıralarda.. ‘Bir dokun, bin ah işit’ misali, isyan ediyorlar, Valerien Ismael’e karşı toplumsal medyada adeta bayrak açtılar! Beni asıl üzen nokta ise gecesini gündüze katan, bir yanda kulübün iktisadıyla boğuşan, başka yanda sportif yönetici Ceyhun Çıkarı ile Valerien Ismael’in bir dediğini iki etmeyen Lider Ahmet Parıltı Çebi’dir… Taraftarların yansısına hürmet duyuyorum lakin Lider Çebi’yi istifaya davet etmelerine mana veremiyorum. Valla kusura bakmayın fakat Lider Çebi ve idaresi üzerlerine düşeni ziyadesiyle yerine getirdi. Ümraniye’deki Kartal Yuvası’nda herkesin ‘bir eli yağda, bir eli balda’ misali… Lakin top oynamaya gelince orta ki bulasınız onları! Lider Çebi daha ne yapsın, soruyorum size sevgili taraftarlar?