AB Komitesinin içişlerinden sorumlu üyesi Johansson, AP Genel Konseyinde bir Körfez ülkesinin isminin karıştığı yolsuzluk soruşturmasıyla ilgili düzenlenen oturuma katıldı.
Belçikalı yetkililerin çeşitli adreslerde geçen cuma başlattığı aramaların 9 Aralık Memleketler arası Yolsuzlukla Çaba Günü’ne denk geldiğine dikkati çeken Johansson, “Belçika makamlarını bu cezai soruşturmadaki kararlı aksiyonları ve kovuşturma ile kolluk sisteminin çalıştığını gösterdikleri için alkışlıyorum. Bu soruşturmaya tam manasıyla yardımcı olan AP yetkililerini ve üyelerini alkışlıyorum. Lider Roberta Metsola’ya soruşturmaya verdiği ferdî dayanak ve kararlı davranışı için teşekkür ediyorum.” tabirlerini kullandı.
Soruşturmaların sürdüğüne ve sanıkların masumiyet karinesi gereği şimdi hatalı sayılmadığına işaret eden Johansson, şunları söyledi:
“Ama rüşvet alan herkese yazıklar olsun diyorum. İtimadı sarstığınız için utanmalısınız. Şahsî çıkarlarınız için değil, onların çıkarları için uğraş etmenizi bekleyen Avrupa halkının inancını sarstığınız için utanmalısınız. Burada, parlamentodaki meslektaşlarınızın inancını sarstığınız için utanmalısınız.”
“BAŞKALARINDAN BEKLEDİĞİMİZİ, EVVEL KENDİMİZ İÇİN TALEP ETMELİYİZ”
Johansson, AB olarak yolsuzlukla uğraş konusunda ulusal mevzuatlardaki farklılıklardan kurtulunması ve birlik seviyesinde daha tesirli bir sisteme sahip olunması için gelecek sene bir yasa teklifinde bulunacağını bildirdi.
“Tüm üye devletlerde her türlü yolsuzluğu hata saymalıyız. Yalnızca rüşvet değil. Lakin birebir vakitte, yasa dışı zenginleşme, zimmete para geçirme ve gücün berbata kullanılması. Bu cürümler için AB çapında sert cezalar uygulanmalı.” diyen Johansson, şunları kaydetti:
“Yolsuzlukla uğraş, Avrupa için kritik bir vazifedir. Bunu evvel kendi konutumuzda yapmalıyız. Standartlarımız her vakit en yüksek olmalıdır. Diğerlerinden beklediğimiz bu hareketi, evvel kendimiz için talep etmeliyiz.”
NELER YAŞANMIŞTI?
Yunan milletvekili Eva Kaili’nin de ortalarında olduğu 6 kişi, bir Körfez ülkesi faydasına çalışmalar yürütmek üzere rüşvet almak, yolsuzluk yapmak, organize biçimde kabahat işlemek kuşkusuyla gözaltına alınmış, 2 kişi hür bırakılmıştı.
Kaili dışında AP’deki S&D kümesinin eski İtalyan milletvekili ve İtalyan Articulo Uno Partisi Üyesi Pier-Antonio Panzeri, Memleketler arası Sendikalar Konfederasyonu Genel Sekreteri Luca Visentini ve Kaili’nin erkek arkadaşı olduğu belirtilen S&D kümesinden asistan Francesco Giorgi, gözaltına alınmıştı.
Soruşturma kapsamında Belçika ve İtalya’da 20 noktada aramalar ve baskınlar yapılmıştı. Bunların 19’unun konut, 1’inin AP’deki ofislerden oluştuğu bildirilmişti. Aranan meskenlerden birinin AP’deki Belçikalı milletvekili Marc Tarabella’ya ilişkin olduğu açıklanmıştı.
Aramalar sonucunda bir şüphelinin konutunda 600 bin avro, Brüksel’deki bir otel odasında çanta içinde birkaç yüz bin avro ve bir AP milletvekilinin dairesinde 150 bin avro bulunmuştu. Daha sonra, Belçika basınında Belçika Federal Savcılığına dayandırılan haberlerde soruşturma kapsamında yapılan aramalarda 1,5 milyon avro nakit para ele geçirildiği belirtilmişti.
Suçlamalarda ismi geçen Katar ise AP’nin birtakım ekonomik ve siyasi kararlarını etkilemek için stratejik pozisyondaki şahıslara rüşvet verdiği istikametindeki argümanları yalanlamıştı.
Öte yandan, AP Genel Konseyinde yapılan oylamada, Kaili’nin lider yardımcılığı vazifesinin elinden alınması kararlaştırıldı.
Brüksel’deki Saint Gilles cezaevinde tutulan Kaili’nin hakkındaki suçlamalar kapsamında yarın ön duruşma için mahkemeye çıkarılması bekleniyor.
Kaili’nin avukatı Mihalis Dimitrakopulos, müvekkilinin rüşvet aldığına ait argümanları büsbütün reddettiğini ve hatasız olduğunu savunduğunu söylemişti. (AA)